İçeriğe geç

Gözü yükseklerde olmak ne demek TDK ?

Gözü Yükseklerde Olmak Ne Demek TDK? Edebiyatın Penceresinden Bir Yorum

Edebiyat, kelimelerin sıradanlıktan sıyrılıp insan ruhunun derinliklerine işlediği bir alandır. Her kelime, bir çağrışım zincirinin halkasıdır; her deyim, bir milletin yüzyıllar süren duygu mirasının yankısıdır. “Gözü yükseklerde olmak” ifadesi de Türk Dil Kurumu’na göre “büyük şeyler istemek, yüksek ideallere sahip olmak” anlamını taşır. Ancak bu tanım, edebiyatın büyülü aynasında yankılandığında çok daha derin bir anlam kazanır — çünkü burada mesele yalnızca arzu değil, insanın içsel yolculuğudur.

Kelimenin Gücü ve Anlamın Derinliği

“Gözü yükseklerde olmak” deyimi, yüzeyde bir hırs veya yükselme arzusunu anlatır gibi görünse de, edebiyatın diliyle konuştuğumuzda bu deyim insanın varoluşsal arayışına dönüşür. Gökyüzü burada yalnızca maddi başarıların simgesi değil, aynı zamanda ruhsal bir idealin metaforudur. Tıpkı Goethe’nin “Faust” karakteri gibi, insan da sınırsız bilgiyi, mükemmelliği ve erişilmez olanı arar. “Yüksekler” bir dağ zirvesi değil, insan ruhunun kendi sınırlarını aşma çabasıdır.

Edebî Karakterlerde Yükseklerin Gölgesi

Madame Bovary’nin Emma’sı, gözü yükseklerde olmanın trajik bir örneğidir. O, küçük bir taşra kasabasının dar sokaklarından kurtulmak ister; Paris’in büyüsüne, aşkın ihtişamına, romanların vaat ettiği hayata ulaşmak ister. Ancak onun “yüksekleri” bir illüzyondur. Bu nedenle, Emma’nın yükselme arzusu aynı zamanda düşüşünün sebebidir. Bu, edebiyatın bize öğrettiği ilk büyük derstir: yükseklerde gezmek, bazen yere çakılmayı da göze almak demektir.

Benzer şekilde, Sabahattin Ali’nin Raif Efendi’si de bir başka tür “yüksekliği” temsil eder. Onun gözleri, dış dünyanın parıltısına değil, sanatın ve duygunun yükseklerine yönelmiştir. Bu da bize “gözü yükseklerde olmanın” her zaman hırsla değil, bazen ruhsal incelikle de ilgili olabileceğini hatırlatır.

İdealin Bedeli ve İnsanlık Halleri

Edebiyat, “yükseklerde olma” hâlinin sadece başarı veya düşlerle değil, aynı zamanda bedellerle de örülü olduğunu gösterir. Victor Hugo’nun Jean Valjean’ı, yalnızca özgürlüğü değil, erdemin yüksek katmanlarını da arar. Onun gözündeki “yüksekler”, vicdanın ve adaletin zirvesidir. TDK’nin sade tanımı burada bir ahlaki boyuta dönüşür: Yükseklerde olmak, bazen dünyadan uzaklaşmak değil, insanın en insani yanına yaklaşmaktır.

Modern Çağda Gözü Yükseklerde Olmak

Bugün “gözü yükseklerde olmak” deyimi, sıklıkla kariyer basamaklarını tırmanmak veya maddi başarı elde etmek anlamında kullanılır. Ancak edebiyat bize bu ifadenin çok daha derin bir çağrısı olduğunu hatırlatır: İnsan, varoluşunu anlamlandırmak için hep yukarı bakar. Gökyüzü burada bir yön değil, bir davettir. Nietzsche’nin “üstinsan” ideali gibi, bu deyim de insanın kendi sınırlarını aşma arzusunun özüdür.

Bir Edebiyatçının Bakışıyla Son Söz

“Gözü yükseklerde olmak”, TDK’nin tanımladığı gibi bir arzunun ifadesidir; fakat edebiyatın gözünde bu deyim bir kaderin, bir yazgının anlatısıdır. Her karakter, kendi “yüksekleri”ni ararken aslında kim olduğunu keşfeder. Kimisi o yüksekliklerde kaybolur, kimisi o yükseklikten dünyaya ışık saçar.

Edebiyatın diliyle söylersek: Gözü yükseklerde olanlar, aslında içlerindeki gökyüzünü arayanlardır.

Okurlara Davet

Sizce “gözü yükseklerde olmak” hangi karakterde, hangi hikâyede en derin anlamını bulur? Kimi zaman bir aşkın, kimi zaman bir umudun peşinde koşarken siz de bu deyimi hissettiniz mi?

Yorumlarda kendi edebî çağrışımlarınızı paylaşarak bu yolculuğa siz de katılın; çünkü her yorum, edebiyatın canlı kalbinin bir atışıdır.

6 Yorum

  1. Hatice Hatice

    Bulunduğu durumdan daha üstün bir yere ulaşma arzusu, amacı . Gözü yükseklerde olmak DEYİMİ AÇIKLAMASI Hâlen bulunduğu durumdan daha yüksek bir duruma ya da mevkiye çıkmak istemek, böyle bir amacı gütmek. “Bundan böyle küçük şeylerle yetinme, gözün yükseklerde olsun daima.

    • admin admin

      Hatice! Her zaman aynı fikirde olmasak da teşekkür ederim.

  2. Su Su

    Her Şeyi Gören Göz, insan vücudunun en hisli organı olarak kabul edilir. “Gözler; kalbin aynasıdır, konuşur, güler, ağlar, kem olursa değer, parlar, kararır, bu nedenle duyguları en iyi o anlatır …” “Ruh bu alemi o pencereden seyreder…” (Hopaç, 2014:288). Kulağına küpe olmak deyiminin anlamını TDK sözlüğünden bulmak mümkündür. Kulağına küpe olmak deyiminin anlamı aşağıda açıklanmıştır. – Başına gelen bir işten veya gördüğü ve yaşadığı olaylardan ders almak ve unutmamaktır .

    • admin admin

      Su! Kıymetli yorumlarınız, yazının hem teorik yönünü hem de pratik uygulamalarını daha dengeli bir biçimde yansıtmasına olanak tanıdı.

  3. Şahin Şahin

    Gözü üzerinde olmak DEYİMİ AÇIKLAMASI Bir şeye, bir kimseye sık sık bakarak ne durumda olduğunu kontrol etmek, dolayısıyla kötü bir sonuca meydan vermemeye çalışmak . “Gözünüz üzerinde olsun, devamlı izleyin onu. istemek, talep etmek, niyetli meyilli olmak .

    • admin admin

      Şahin! Saygıdeğer katkınız, makalenin bilimsel düzeyini yükseltti; sunduğunuz fikirler yazının daha akademik bir nitelik kazanmasına doğrudan katkıda bulundu.

Hatice için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
hiltonbet güncel girişhttps://www.betexper.xyz/elexbetgiris.orgsplash